4 Ocak 2010 Pazartesi

Kar geliyor imiş ,buyursun gelsin...

kar geliyooor dediler dün gece,pencereden baktığımda eseri yoktu,sabah evden çıkarkense artıklarını görebildim çatılarda ve birkaç otun üstünde buzlaşmış biçimde.Fazla nem yokmuş ,ondan tutamamış dedi yorumculardan biri,doğrudur,onlar ne derse desin ben gene dışarı bakıp kar var ya da yok dicem sadece.Hayatı zorlaştırmayacak kalınlıkta ve tatlılıkta ise de sevinicem güzel güzel...Yalnız ilikleri ufaktan dondurucu bir etki olmuş havada,kamuflajınız bir yere kadar koruyor .Teninizin açıkta kalan birkaç yere keskin soğuk öylesine yapışıyor ki toplu taşıma götürgeçlerine bindiğinizde cehenneme girdim sanıyorsunuz,hele metrobüsler yahu o nasıl bir sıcaktır,dışarda donan adam sizin yüzünüzden üşütecek.Zaten hiç bişeyin dengesini tam olarak kuramıyorlar.Bir tuz dökerler yollara kar kaydırmasın diye onu da abartır yolları parçalatırlar.Neyse yahu şimdi yerel yönetimdi bilmem neydi uğraşacak halim yok.
Bahsettiğim şu tatlı karları hayal edesim var,olur olmadık kaplamış etrafı ve her yer aydınlık,üzerinde yat montunun çıkardığı ize bak ...



Neyden bahsedecektim başka hee neyse vazgeçtim,şimdi içim kalkıyor düşününce bir daha ki sefere anlatayım o yüzden .Hayyam'dan bir dizeyle bitireyim bugün...

Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder