11 Ocak 2010 Pazartesi

ÇOK NOKTALI BİR YAZI;karanlıktan süzülen…

Karanlığın sesini duydum adım adım.Yaklaştıkça soğudum,yaklaştıkça ürktüm ondan.O kadar yakındı ki nefesini hissettim.Az sonra saracaktı beni.Beni ve tüm içimi…İkimiz de biliyorduk.Gözlerine baktım karanlığın,karanlığımın… Ayırmadı benden ikisini de.Sesim titredi dur derken.Beni hiç dinlemedi oysa…Rüzgar oldu aniden.Soluğumda duyumsadım gidişini.Ben karanlığın içinde nokta oluvermiştim artık…Kendini karartan ışık olur mu?Karanlığım yaşamama izin verir mi?Ya içimi kemiren akbabalar,ölümümü zevkle izlemezler mi?Çıkmaya çalıştıkça batmak gibi…Bişiler seni sürekli dibe çeker gibi…Herkes kendi sonunu hazırlar,benimse yardımcılarım çok…Bir umut…Beni benden kurtaracak…Uzatamam ellerimi …Yapamam, dur! Ya sen de kaybolursan?Seni de çekersem,hapsolursan?Lütfen,dur!Ha bir ben eksik, ha bir ben fazla…Ama! Peki,madem devam ediyorsun, tut ellerimden,ama sımsıkı.Bütün gücünü kullan,yapamayacağını düşündüğün andaysa bırak beni ama sakın gözlerime bakma!Sakın dalma karanlığıma!Boşluğa sal…Sen hiç korkmuyorsun.Tıpkı eski zaman şövalyeleri gibi .Bişi olmaz mı ki sana?Sen kimsin?Gözlerim,onları açmalı mıyım?Hayır,sızan bu ışık…Gözlerim kamaştı. Nerdeyim, bitti mi?Sen hala yanımdasın.Ellerin sıcacık.Ne huzurluyum.Dört yanım aydınlık.Beni saran sen misin şimdi?Sen,özgürlüğüm gibisin…Sen,hayat gibisin… YAŞIYORUM! anladım…

30mart salı 2008

Bugün eskilerden gideceğim...Aradan bu kadar zaman geçip de okuyunca bir başkasınınmış gibi hissediyor insan...Belki bunu da seviyorumdur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder