5 Aralık 2009 Cumartesi

çelişkiler,makarna ve renk doğrusu...

Aklımdan korkuyorum bazen çünkü o düşüncelerimi silaha dönüştürüp yönünü bana çeviriyor.Kendimden korkuyorum bazen çünkü beynim bedenimi etkisi altına alıp insanlara çeviriyor yönünü ve bu sefer korkması gereken ben değilim onlar...

Bu sözleri söyleten çelişkiden an içinde hoşnut olmasam da, sonradan kendini öylesine meşrulaştırıyor ki içimde özlüyorum...İnsan tek düze yaşamaktan bıkar zaten.Mutluluğunda bile monotonluğa gelemez,arada bir çelişkilere bulaşmak da normal ve olması gerektiği gibidir bu yüzden.İşte aklımız böyle zamanlarda alır eleği başlar ortaya çıkarmaya taşları.Sorgulama aşaması da işte bu işlemden sonra olur, taşların buradaki işlevi ne,bana ne kadar zarar verir,hatta onlar var mı gerçekten yoksa hayal gücüm mü yerleştirdi onları önlem olsun,set olsun bana diye...İşte böyle uzayıp giden sorular ,değerlendirmeler,ah ,of gibi iç çekişler yada heee,hımmm şeklinde farkına varışlar...Konunun fazla öznel olması hali vardır ya bir de .O zaman işler biraz daha karmaşıklaşır.Beyni bilgileri işleyen ve iki lobun içeriğinden yararlanıp,hesap kitap edip yorumlayarak çıkaran bir fabrika olarak düşünürsek,içine attığınız hamurdan makarna yapıp çıkarabilir ama attığınız şey zaten makarnaysa,yani o karışık yapıya baştan sahipse...Makarna, normalde bu yazıda ne işim var diye gelmeye çekindi ama sevdiğimden onu da dahil ettim .Neyse ne diyordum ,işimiz zor ya bazen,bu kısaca.Yine dikkatim dağıldı bakılmasın kusuruma ondan bu bitirişlerim pat diye.Müziğin etkisi de yüksek,dinlendirirken ,dağıtıyor da..Ve diğer düşüncelerin...

Umut ve umutsuzluk arasında ne kadar ince bir çizgi olduğunu farkettiniz değil mi?O alanda ara renkler ne kadar fazladır...Grinin ne çok tonu vardır aslında...Ve biz ne kadar çok tonda ne kadar çok şey yaşarız ve yaşamaktayız...İnsan olmak beyaza programlanmak gibi gelir bana.Tamamen siyah bile olsanız ve bu doğruda bir uç siyah bir uç beyazsa ,siz griye bile adım atmak istemez gözükseniz de ,yerimden memnunum deseniz de özünüz onu istemektedir hani...Ona ulaşamamak korkusuyla tutunmuştur zaten siyaha,hiç değilse ait olduğu bir yeri vardır çünkü...

Siyah güzel renktir bu arada...Asildir...Önceden tek tercihimdi...Şimdiyse aldatıyorum onu ,üzerine başka renkler kokluyorum...Yine de içi rahat olsun asla cart kırmızıya kaymayacak gönlüm...

Bu paragrafı tamamiyle kendime ayıracağım,sadece ben geçecek içinde,ve benim duygularım ...hatta dökeceğim içimi burada,içimden geçenleri anlatan tek noktalama işaretini koyarak kelimelere boğmadan beni anlatacağım bu paragrafta...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder