3 Kasım 2009 Salı

elektrik gittiğinde, romantizm, mum ışığı hepsi boş...



Nevet ders yok eve kaçtım oh derken,eletriklerin gittiğini farkettim mahallede.Zar zor çıktım merdivenlerden ,annem her zamanki gibi mum arıyordu ve herzamanki gibi bulamıyordu.Üç-beş mum alıp geldim bakkaldan.Bir yandan yaktım bir yandan söylendim,kırk yılda bir erken geldim de ,onda da karanlıkta kalınır mı da,şu da buda...
Normalde karanlık ve mum ışığı pek özel çağrışımlar yapar insanda.O mecburi ama tatlı karanlıkta hayallere dalınır,şiir miir yazanlar olur hatta.Ben ne yaptımd ışardan geldiğimde çok yorgun olduğumu görüp madem ışık yok erken uyurum dedim.Tabi bu kadar mı odun oldum demedim mi evet dedim.Mesela iki kış evvel,yine elektrikler gittiğinde erimiş çikolata gibi hissediyordum kendimi,sanki lütuftu mum ışığı.Ateşinin sağa sola en ufak hareketeni izleyip,büyüye kapılıyordum bir nevi.Etrafında birkaç dize yazdığımı bile hatırlıyorum.

Sanırım kendimizi yaşlandıran,taşlaştıran biziz,gittikçe aynı katılıkta aynı uyuz değişmez bir düzenlilikte yaşamak isteyen formlara dönüşüyoruz.Ne yaptığımızın farkında mıyız peki?Hiç sanmıyorum,sadece benim gibi,bundan bilmem ne kadar önce şöyle yapardım,şuanki halim de nereden çıktı diye şaşırmakla kalacağız.Kimimiz kendini kurtarabilecek,kimisi daha da batacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder