16 Şubat 2010 Salı

Yalnızlıktan korkmayın desem yalan,ne desem yalan

Yalnızlıktan neden korkuyoruz?Neden tam kendimizle baş başa kaldığımız anda tedirgin oluyoruz?Vicdan ,geçmiş saçakları,günün yargıları vs vs hepsi bu zamanlarda hücum ediyor değil mi?Yalnız kalmak istiyorum der ya filmlerde ergen kız ya da erkeğimiz ailesinin yüzüne kapı çarpar vs…Biraz büyüdüğümüzde ise kapıyı açar ve neden yalnız bırakıyorsun beni diye bağırmaya başlarız…Yalnızlık hep korkutur bizi…Kelimesine bayılırız bizimdir ,bize hastır,hoştur… mecburiyet değil seçim olması durumunda çekilesidir yalnızlığın içinde olmak….yalnız birini gördüğümüzde empati yapamayız ,eğer tam o an biz de yalnızsak onu anlarız,arkadaşım yalnız gözüküyorsun demeyiz kimseye daha da sarılırız yalnızlığımızdan uzak tutan insanlara ve şeylere,hastalık gibidir o an gözümüzde yalnız insan, suratımızı başka yöne çeviririz aman bize de bulaşır…Bir an gelir etrafımızda kimsecikler yoktur, o zaman da o aynı şeyi yapar ,yalnızlıklarımızın intikamını böylece alırız …bilmem ne bookta 500 tane arkadaşın varsa da yalnızsın,mesajların bilmem kaç tane geliyorsa da …Yalnızlık dibinde bekler çünkü ona arkadaş olanlar çıkar mı çıkar elbet ama biz onunla arkadaş olmayı öğrenmediğimiz sürece düşmanımız olur,katilimiz olur,olur da olur…Yalnızlık ürkütücüdür çünkü gerçekleri ört pas etmek zordur ,dalgasını da geçemezsin tek başına ,yokmuş gibi de davranamazsın,düşünmek zorundasın ve hesaplaşmak her şeyle…Düşünmek güzel gelir ama yalnızken savaşmak gibidir,eninde sonunda birkaç ölü yaralı çıkar ,çizikler nişanesi olurken, suratımız bayram yerine dönerken savaş bir dost sesiyle biter tüm bunlar,sevgilinin hayali kurtaramamışken daha evvel...Kafamızdan gelen seslerin tümünü ciddiye aldığımız an durum tehlikelileşir zira bilincin sıcak fırınına henüz gelmiş düşünceler hamdır ve kaçı doğru kaçı eksik belirsizdir…Bu zamansa yalnızlığa dahildir… uzatmayayım…diyeceğim yalnızlığı ne sevgili edinin ne düşman…yaşayıp gidin işte…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder