Dünya insanı olmak ne zor.Sadece kendi ülkesinin,şehrinin,hatta sadece kendi mahallesinin o da yok sadece kendi evinin insanı olan insana ne yazık.Sadece kendi kendisinin insanı olansa yaşıyor mu bilinmez...Dünyayı gördüğün gözlerin şahitliğidir onun için olan,oysa gözlerin toplamıdır ,tüm gözlerin gördüğüyle vardır dünya.Sen teksindir ama dünya herkestir.Bu herkesi görebilmelisin ,her uzvunla düşüncenle duygunla,kulağınla,gözlerinle hissetmelisin onları.Hissetmek yetmez,onlar olabilmelisin.Dünyayı kavramak için yapmalısın bunu.Senin, senden gelen kibrine düşmemek için..Kibrinle ötekini yakmamak için kafanda örülmüş kirli paslı her yargıyla.
Dünya insanı olmalısın çünkü dünya sadece senin üzerinden kurulmadı.Sen dünyaya gelmiş en iyi örnek değilsin,kalbinin renginin hangi kutba yakın olduğunu göremeyecek kadar körsün tek başına.Yine de beynin kumanda olacak ve insanları istediğin gibi yönlendirmeyi ve yönetmeyi emredecek değil mi?Sen yine o mükemmel kamil insan olacaksın değil mi?Sen halâ benim insan olduğum yeri bilmezken,ben senin insanlığını nasıl kabullenirim.Gözlere çekilen perdeden ve dünyanın maddi,pis yüzünden sözederken ,korunaklı zannettiğin kalbindeki fitneye ne olacak?Kalbinden kirli su akarsa beni nasıl temizleyeceksin?Sen bunu kendine soracak mısın?Yoksa maddeliğin elverdiğince ,vazife saydığına devam mı edeceksin?Farketmez,ben yokum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder