6 Şubat 2010 Cumartesi

TERLİKSİ DAKİKALAR

Terliksi günlerin,terliksiz insanları nereye koşturmaktadır bilir misiniz?Terliklerini aramaya mı?Hayııır,aşkı bulmaya...Amaçları budur da ulaştıkları yer hep değişir.İnsanlar yalın ayak çıkar gönül susuzluğunu dindirmeye...Öyle ya da böyle seferden döndüklerinde ayakları ya kesik ve taze ya da nasır ve ölü bulunur.Nasır olması bir nebze iyidir sanki..Terlik yaparlar belki onu korusun diye..Ama ya kesikli olan ,her adım attığındayırtığın fazlalaşıp daha fazla kan akıtan ,sinir uçlarının çektiği acıyı her seferinde daha fazla hisseden ne olucak?Ya bir daha ki sefere çorak bir yer seçerse ayacıklar?
Akılsız başın kuklası ayaklar,bilinmez,kestirilemez yollara elbet gene kayacaktır .Talihleri ve kaderin boyunduruksuz boyunduruğu onu ne tarafa yatırmak isteyecek de çiçek tarlasına düşeceğiz...
Çorabımdan göremediğim ama yüzüne de hasret kalmadığım ayacıklarım,ayacıklarım deyince beni daha bir şeker gözüktürdüğünü sandığım ayaklarım yorganın altında ne rahatlar...Öyleyse yürümek niye?Niyesi var mı?Gönül rahatsız olmak ister ,yok yok açık açık kanamak ister...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder